Sonraki Ürün
BEREKET

Bire bin bereket…

BEREKET

    
Bire bin BEREKET…

İki kardeş tanıdım vaktiyle.
Büyüğü Halil, küçüğü İbrahim.
Ne hasat ederlerse yarı yarıya paylaşırlardı.
Bir yıl, yine ikiye ayırdılar hasatı.
 

Halil dedi ki kardeşine:
- Ben çuvalları getireyim, sen bekle.
Abisi gidince, düşündü İbrahim.
-Abim, dedi. Abim…
Evli… Hem de yeğenlerim…
Ona daha çok pay gerek.
Kendi hissesinden, pay aktardı abisine gönüllüce.

Az sonra Halil geldi elinde çuvallar…
- Haydi İbrahim, dedi. Önce sen taşı.
İbrahim gidince bu kez Halil başladı düşünmeye:
Ben evliyim dedi ama ya kardeşim…
Ev kurup evlenecek, ona daha çok pay gerek.
Kendi hissesinden, pay aktardı kardeşine bu düşüncelerle.

Bu aktarma sürüp gitti…
Akşam oldu, gün bitti ama hasat bitmedi.
Hatta azalmadı bile.

İki kardeşin hikâyesi gelince akıllara…
Ben de gelirim Zü’l-Celâl-i Ve’l-İkrâm katından.
Tükenmeyen hasatın özüne yağarım kaynağından.
Samimi niyete, samimiyete,
Azalmaksızın yağarım…

Bire bin BEREKET’im…
Kazanmanın sadece rakamla ifade edilmediğinin ispatı,
Çokluk kavramına, manevi boyut kazandıranım.
Medeniyetimizde birçok misâl ile anlatılırım:


 

Asrı saadette bir adam, Peygamberimiz (s.a.v.)’den ailesi için yiyecek istemişti.
Peygamberimiz (s.a.v.) de yarım yük erzak vermişti ona.
Çok zaman ailesi ve misafirleri ile yediler.
Yediler ama, erzak ne bitti ne de eksildi…
Acaba eksildi mi diye ölçmeye karar verdiler.
Üzülerek artık eksildiğini nihayetinde de bittiğini gördüler.
Peygamberimiz(s.a.v.)’e geldi o adam ve olanları anlattı bir bir…

Ve şu cevabı aldı Peygamberimiz (s.a.v.)’den:
 “Eğer ölçü ile tecrübe etmeseydiniz, hayatınızca size yeterdi.”  1

Belki bu yüzdendir kıymetli bir şeyimiz olunca:
 ‘’Sayma! Bereketini kaçırırsın.’’ denmesi.

Bire bin BEREKET’im ben.
Fiziğin, matematiğin hesaplarını aşarım.
Miktarla ölçülmem, ölçülemem.
Azım çoktur, uzağım yakın.
Nice az, çok fayda eder.
Nice az, çok olur yeter.
Maddi- manevi bütün hayatı kapsarım.

Allah ‘’Hakk’’ tır.
Bir şeyi hikmeti gereğince, nasıl gerekiyorsa öyle yaratandır.
Varlığı hakkıyla yaratan Hakk,
 "Yaptığınız işi güzel yapın!’’ diye buyurmuş Bakara suresinde.2
Varlığı hakkıyla yaratan Hakk,
‘’Elbette biz işi iyi yapanların ecrini zayi etmeyiz.” diye de vaatte bulunmuş Kehf suresinde.3

Hakk olan Allah
İşin hakkını vermekle sorumlu tutmuş.
Bu sorumluluk inancın gereği imiş zaten.
İşte bu yüzden:
‘’Olsun da nasıl olursa olsun.’’ ile
‘’O’nun istediği ölçü de olsun’’ arasında
İncecik bir çizgiyim.
Belki de vaat edilen o ecirden bir nebzeyim.
O’nun ismiyle başlanılan,
O’nun ölçüleri ile yapılan her işteyim…

“Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.’’ demiş Peygamberim (s.a.v.).
Onun için niyetlerde gizliyim.
Burasıdır başladığım yer benim.
 

Ve yine dediği gibi Nebi (s.a.v.)’nin:


Evvelâ…
Alışverişin dürüstünde 4
Ticaretin doğrusunda
Davranışın samimi niyetindeyim.

Sonra…
Aile reisinin selamında,5
Yemeğin topluca olanında6
Namazın birlikte kılınanındayım.7

Öyle demiş Peygamberim (s.a.v.).
Her işin güzelinde, edebindeyim.

Medeniyetlerde birçok sembol ile temsil edilmişim.
Özüm yaşam şekline dönüşmüş ve şekiller mânâya bürünmüş.
Benim nar ile tanınmam bunun en güzel örneklerinden olmuş.

Nar...
Nam-ı diğer "Cennet Meyvesi"...
Manilere, masallara, şiirlere hatta bilmece ve deyimlere konu edilmiş.
Toplum hayatında bolluğu, bereketi, sağlık ve esenliği temsil etmiş.

Anadolu'da yeni evlenenlerin evine bereket sebebi olsun diye serpilmiş.
Sevdiği kıza evlenme teklifi etmek isteyen delikanlılar sevdiklerine nar hediye etmiş.

Manevi bir meyve telakki edilmiş nar. Öyle ki nar tanelerinin yere düşürülmesi günah kabul edilmiş, taneleri düşürmeden yemeyi başaranların ise cennete gireceğine inanılmış.

Böylelikle narın sembolü olduğu en büyük değer bereket olmuş.

Ve Bereket Duası…
Nam-ı diğer ‘’Karınca Duası’’
Rivayetlere göre Hz. Süleyman (a.s.)’ın ve karıncanın yolu bereket vesilesi ile kesişmiş.
Bu rivayetten beslenerek bugüne gelmiş Bereket Duası.
Saf ve samimi dili ile evlerin, işyerlerinin en güzel köşesini süslemiş.

Allah'ın rahmetini ve bereketini hatırlatan ‘’NAR’’
Allah'ın rahmetini ve bereketini talep eden ‘’BEREKET DUASI’’
Allah'ın rahmetini ve bereketini umarak birlikte…



BEREKET ’e olsun vesile…


 

Kaynakça:
1
Şifâ-i Şerif ve Müslim

2
Bakara ,195
‘’Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever.’’

3
Kehf, 30
‘’Gerçek şu ki, iman edip iyi işler yapanlara gelince, elbette biz iyi iş yapanların ecrini zayi etmeyiz.’’

4
“Satıcı ve alıcı (söz kesip) pazarlığı bitirdikten sonra birbirlerinden ayrılmadıkça alış-verişi bozup bozmamakta serbesttirler. Eğer onların her biri karşılıklı olarak doğru söyler (mal ile paranın durumunu olduğu gibi) açıklar ise, alış-verişleri bereketli olur. Yok eğer gizler ve yalan beyanda bulunurlarsa, alış-verişlerinin bereketi kalmaz.” 
(Buhârî, Büyû’ 19, 22, 44, 46)

5
“Yavrucuğum! Kendi ailenin yanına girdiğinde onlara selâm ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun.” (Tirmizî, İsti’zân 10)

6
“Yemeği topluca yiyiniz, dağınık olmayınız, şüphesiz ki bereket topluca yemektedir.”
İbni Mace, Et’ime, 17)

7
‘’Bir kimsenin diğer bir kimseyle olan namazı, yalnız kıldığı namazdan daha bereketli ve sevabı daha fazladır. İki kişi ile olan namazı da bir kişi ile olan namazından daha bereketli ve üstündür.
(Ebû Dâvûd, Salât, 47/554)


 

Devamını gör
Nar Çiçeği

Stilize ederek oluşturduğumuz nar çiçeği formu içine büyükçe bir kristal taş ekledik. Böylelikle tasarımımıza üstten bakıldığında da şık bir görüntü elde ettik.

Baş Çemberi

Nar çiçeğinin hemen altında bulunan baş çemberini rumi desenler ile tezyin ettiğimiz iki pafta bulunmaktadır.

Birincisine; hüsn-ü hat ile ‘’Er-rızku a’l Allah’’ (Rızık Allah'tandır.) ibaresini nakşettik.

İkincisine; ‘’el-kâsibü habibullah’’ (Kazanan kimse, Allah'ın sevgili kuludur.) mânâsına gelen ve ‘’Emek verip, elinin emeğini yiyen kimse Allah’ın sevgili kuludur.’’ şeklinde açıklanan Hadis-i Şerifi nakşettik.

Üst Gövde

Tezyini için rumi desenler kullandığımız bu alana bütünün oluşturulmasına yardımcı tezyin unsurlarından olan tığları dahil ettik. Tane kristal taşlar ile tezyini devam ettirdik.

Orta Gövde

Stilize edilmiş nar formundan oluşan gövdenin bu orta kısmında şemseler kullandık. İçerisine hüsn-ü hat ile Besmele-i Şerif ve Bereket /Karınca Duası'nı nakşettik. Şemseler arasındaki alanlarda nar tanelerini temsilen kırmızı kristal taşları kullanmayı tercih ettik.

Bereket / Karınca Duası

Esmâ-i Hüsna’nın bir bölümünü, Allâh-u Teâlâ (c.c)’ya niyazda bulunan bazı ifadeleri ve bereket talebini içeren Bereket Duası'nı; celi sülüs yazı ile yazılmış Besmele-i Şerif ile başladık. Duayı, nesih yazı ile tamamladık.

Alt Gövde

Kaide ile gövdenin incelerek birleştiği bu kısmın bezemesinde rumi desenler kullandık.

Kaide

Tezyinatını rumi desenler ile sağladığımız ve tane kristal taşlar kullandığımız kaideyi; stilize edilmiş nar yaprağı formunda şekillendirdik.